JooMix - Joomla templates CMS Joomla Help

Dental clinic

Çürük oluşumunu nasıl önleyebilirim?

*    Florlu bir diş macunu ile dişler fırçalanmalıdır.
*    Dişlerinizin ara yüzleri için diş ipi veya diğer ara yüz araçlarından faydalanınız.
*    Dengeli beslenmeye dikkat edilmeli ve abur cubur yiyeceklere bir sınır konulmalıdır.
*    Dişlerinizi çürüğe karşı daha dayanıklı hale getiren uygulamalardan "florlama" ve "fissür örtücüler" hakkında dişhekiminize danışınız.
*    Profesyonel diş temizliği ve ağız muayeneniz için düzenli olarak dişhekiminizi ziyaret etmelisiniz.

Ağız bakım ürünlerini nasıl seçmeliyim?
Piyasada çok çeşitli ve cazip kılınan pek çok ürün olması sizi şaşırtabilir. Seçim yaparken onaylanmış ve dişhekiminizin tavsiye ettiği ürünleri satın almaya dikkat etmelisiniz. En iyi diş macunu ve en iyi fırça hangisidir sorularının cevabı, kişinin ağız durumuna göre değişebilir.

Bir diş fırçasını ne kadar kullanabilirim?
Genelde 3-4 ay kullanılabilir. Diş fırçasının bozulduğunu kıl demetlerinin birbirinden ayrılmasından, dağılmasından ve eğilmesinden anlayabilirsiniz. Sert kıllı fırçalar dişlerinize zarar verebilir. Çocuklar ise henüz doğru fırçalamayı tam olarak uygulayamadıklarından daha çabuk fırça eskitirler.

En doğru diş fırçalama tekniği hangisidir?
Öncelikle fırça 45 derecelik bir açıyla dişe yaklaştırılmalı ve dişin eni doğrultusunda ileri-geri hareketlerle fırçalanmalıdır. En son dişetinden aşağıya doğru bir süpürme hareketiyle işlem tamamlanır. Dişlerin iç yüzeyleri , özellikle ön bölgeler dar olduğundan fırça dik olarak sokularak fırçalanmalıdır. Unutulmamalıdır ki,  bakteri plağı ve yiyecek artıklarının yoğun olduğu dişlerin arka yüzleri, arka dişler ve dil de temizlenmelidir. Genellikle sadece ön dişlerin ön yüzeyleri fırçalandığından çürükler daha çok arka bölgelerde oluşmakta , diş taşları ise çok az fırçalanan alt ön bölgede olmaktadır.


Uygun bir teknik kullanılmazsa dişler zarar görür mü?
Evet. Dişler çok sert bir tabaka olan mine ile kaplı olmasına rağmen sadece yanlış bir teknikle uygulayacağınız bir fırçadan bile büyük zarar görebilir. Hem dişin üst kısmında, hem de kökü kaplayan tabakada aşınmalara, dişetlerinde de çekilmelere yol açabilir. Bu durumda dişler çürüğe daha yatkın hale gelir. dişleri aşındıracak kadar büyük bir kuvvetle diş fırçalamaktan kaçınılmalı ve yumuşak hareketlerle fırça oynatılmalıdır.


Diş etlerinin fırçalanması neden gereklidir?
Yapılması gereken başka bir işlem de diş etlerini fırçalamaktır. “Ama doktor, diş etlerim kanıyor...” şikayeti olsa bile fırçalamaya devam edilmelidir, çünkü diş etlerini besleyen damarlar dolaşım bozukluğu sonucunda dolgunlaşmıştır. Buna tıp dilinde “konjestiyon” denir. Tedavi etmek için kılcal damarları açmak yani fırça yapmak gerekecektir. Böylece diş etinin damarları iyileşir ve kanama da kendiliğinden durur. Diş etinin fırçalanması, diş eti hastalıklarından korunmanın en etkin çarelerindendir.
Fırçadan başka diş temizlik araçları var mıdır?
Bunlar, elektrikli fırça, diş ipliği, kürdan, ara yüz fırçası, su püskürteci (water - pic), stimulatör... gibi araçlardır. Elektrikli. fırça ve su püskürteci ülkemizde giderek yaygınlaşmaktadır.

    Diş İpliği (Diş ipi):

Diş aralarını temizlemede sık kullanılan yararlı bir araçtır. Yanlış kullanımı diş etine zararlı olmaktadır. Diş hekiminden doğru kullanımını öğrenildikten sonra uygulanmalıdır.

    Kürdan:

Yemek yerken diş arasına giren bir et parçasını kürdanla çıkarabilirsiniz; fakat yemek daima aynı yere kaçıyorsa bu, iki diş arasında normal temas olmadığını gösterir. Böyle durumlar kürdan kullanmayı gerektirir. Kürdan uçlarının özel olarak düzlenmiş olması, ayrıca sterilize edilmesi gerekir. Bu nedenle eczanede satılanlar tercih edilmelidir.

Ara yüz temizleyicileri ne işe yarar?    
Diş fırçasının ulaşamadığı alanlarda dişler arasındaki ve dişetinin altındaki artıkları temizlemek için kullanılır. Bu alışkanlığa sahip değilseniz başlamak için geç kalmış sayılmazsınız.
Dişipi kullanırken şu noktalara dikkat etmelisiniz:

*    İlk kullanımda kolay kullanım amacıyla mumlu diş ipleri tercih edilir. Ayrıca florlu diş ipleri de tercih edilebilir.
*    Diş ipi her iki elimizin işaret parmağına dolanarak ve baş parmağımızın yardımıyla kullanılır.
*    Diş ipini dişlerinizin arasından yavaş hareketlerle ve kontrollü olarak geçirin. Dişetini yaralayacak sert ve ani hareketlerden kaçınmalısınız.
*    Dişin üzerinde ipi, c harfi çizecek şekilde ileri-geri yukarı-aşağı hareket ettirerek ara yüzü temizleyebilirsiniz.

Ortodonti Nedir?
Ortodonti diş ve yüz bozukluklarının teşhis, tedavi ve önlenmesidir. Ortodontik tedavi genelde braket gibi düzeltici aparatlar kullanımını içerir. Bu düzeltici aparatların kullanımı aşağıdaki adımları kapsar:

*    Diş boşlukların kapatılması
*    Çene (Diş, Damak) kapanış bozukluklarını gidermek
*    Dişleri düzeltmek
*    Diş ve dudakları düzgün olarak hizalamak.

Ortodontinin sınırları
Süt dişlenme dönemi olarak adlandırılan okul öncesi yıllarda parmak emme, dudak yeme, ağza yabancı cisim sokma gibi alışkanlıklara bağlı olarak ortaya çıkan sorunların mümkün olduğu kadar azaltılmasına yönelik uygulamalardır. Bu alışkanlıklar süt dişlenme döneminde ortadan kaldırılırsa iskelet yapıda kalıcı bir bozukluk oluşmadan iyileşme sağlanır. Bunun için de birtakım ağız içi veya ağız dışı aygıtlardan yararlanılır.     
Karışık dişlenme dönemi ilkokul çağı çocuklarını kapsar, ağızda hem daimi hem de süt dişlerinin bulunduğu dönemdir. bu dönemde zamanından önce veya sonra süt dişlerinin kaybedilmesi alttan gelen daimi dişlere rehberlik edememesi sonucunda birtakım  yer darlığı problemleri oluşabilir. Oluşan çapraşıklığın (çarpıklığın) giderilmesi ortodontinin ilgi alanına girer. Yine bu dönemde başlayıp ergenlik çağının sonuna kadar devam eden çeneler arası uyumsuzlukların giderilmesi de ortodontinin konusudur.
Daimi dişlenme döneminde diş dizlerindeki bozukluklar diş çekimi yapılarak veya yapılmadan sabit ya da hareketli aygıtlarla düzeltilebilir.
Dişeti hastalıklarına bağlı olarak meydana gelen diş düzensizlikleri (yamuk dişler) veya diş kaybına bağlı olarak meydana gelen düzensizliklerin tedavileri de ortodontinin konusudur.

Ortodonti (tel tedavisi) hangi yaş guruplarında uygulanabilir?
Dişsel düzeltmelerde yaş sorun değildir. Hasta kaç yaşında olursa olsun tedavi mümkündür. Eğer bireyin kemik yapısında bir düzensizlik söz konusu ise (iskeletsel) yaş önemlidir. Bu durumda fonksiyonel tedaviye gereksinim vardır ki bu tedavi de ergenlik çağına kadar olan sürede yapılır. Ortalama tedavi süresi 24 ay olmasına rağmen kişiden kişiye değişir. yetişkinlerin tedavisi çocuklarınkine oranla biraz daha uzun sürer.

Ortodontiste ne zaman gitmeli?
Çocuklarda ilk dişlerin (süt dişleri) konumları hakkında çok fazla endişelenmeye gerek yoktur. Bu dişler arasında bulunan boşluklar, doğal gelişim göstergesidir. Erişkinlerin dişlerindeki gibi sıkı temaslar ileride meydana gelebilecek yer darlığı ve dolayısıyla dişlerde çapraşıklığın (çarpıklığın) göstergesi olabilir. Daimi dişler 6-7 yaşlarında sürmeye başlarlar ancak 7-9 yaşları arasında, kesici dişler sürene dek pek fazla problem gözlenmez. Ancak süt dişlerinin tümü daimileriyle yer değişene dek  yerinde tutulmalıdır. Aile hekiminiz sizi erken yaşta bir ortodontiste yönlendirse dahi bu her zaman tedavinin çok erken başlatılacağı anlamına gelmez. Çoğu dikkatli dişhekimi potansiyel bir problemin kontrol atında olduğu ve en uygun tedavi zamanının geçmediğinden emin olmak ister. Çocuklarda çenesel problemlere erken yaşlarda müdahale etmek gerekirken, sadece dişlerin düzensizlik gösterdiği durumlarda tedavi için zaman vardır. Erişkin hastaların da dişleri hareket ettirilebilir yani bu tür tedaviler için zaman aşılması söz konusu değildir. Artan yaşın tedavi süresini uzatması ve tedaviyi biraz zorlaştırması mümkün olabilir. Yine de yaş faktörü dişlerin destek dokularının sağlıklı olması kadar önemli değildir.

Görünmeyen Diş Telleri Var mıdır?
Evet. Çeşitli estetik kaygılardan dolayı geliştirilmiş bazı metotlar vardır. Ayrıntı için bakınız: Görünmeyen Diş Telleri

Ortodontik sorunların sebepleri
  1.Beslenme Bozuklukları: Yeterli beslenemeyen kişilerde, çene ve yüz yapısında hacimsel küçülme meydana gelecek ve normal hacimdeki dişler küçük çenelerde gerekli yeri bulamayacakları için çapraşıklıklar, rotasyonlar (dönme), hatta gömüklük olguları görülecektir.


  2.Ağızdan Nefes Alma: Kronik iltihaplar ve benzeri nedenler,uzun süre devam ederse bademcikler aşırı derecede büyüyebilir. Bu durumda solunum yolları daralır ve nefes alma güçlüğü meydana gelir. Bu güçlüğü yenebilmek ve o bölgedeki hava geçiş yolunu genişletebilmek amacıyla çocuk alt çenesini ve buna bağlı olarak dilini öne alma zorunluluğu duyar. Bu durum, uzun süre devam edecek olursa alt çenenin öne doğru konumu yerleşir. Dil ön dişler arasına girer ve dişlerin sürmelerine engel olursa açık kapanış meydana gelir. Hasta burundan nefes alamıyor ise ,üst çenenin büyüme potansiyeli üzerinde negatif etki oluşabilir.


  3.Parmak Emme: Yeni doğmuş bir bebekte oldukça gelişmiş bir emme mekanizması vardır. Emme içgüdüsü tatmin edilmemiş bir bebek, bu ihtiyacını gidermek için bazı alışkanlıklar edinir. Anne sütü ile 9-18 ay beslenen çocuklarda çoğunlukla bu alışkanlık görülmez.


Yapılan araştırmalar parmak emmenin yaşamın ilk birkaç haftasında açlığa bağlı olarak geliştiğini göstermiştir. Dişlerin sürmeye başladığı dönemde lokal iritasyonlardan doğan ağrı, parmak emme yoluyla giderilebileceğinden bu alışkanlığın dişlenmeye yardımcı olduğu düşünülebilir. Parmak emme yaşla azalır.

Çocuklar niçin parmak emer?

*   Ani olarak anne memesi veya biberondan kesilme
*   Bebek beslenirken emmesi çok kısa sürede sonlandırılırsa
*   Bebeği uzun periyotlarla beslemek

Parmak emme alışkanlığında erken dönemde hiç önlem alınmaz. Bu dönemde alışkanlığı önlemek, çocuğun fizyolojisini etkileyeceği için zararlıdır.
Parmak emme alışkanlığının tedavisi için kesin bir yaş söylenemez. Uygun zaman ayarlanması her çocuk için ayrı ayrıdır. Alışkanlığın derecesi, çocuğun geçmişi zaman ayarlanmasını etkiler. Genel olarak parmak emme 3.5 yaşından sonrada devam ederse tedaviye başlanmalıdır. Bu alışkanlığı devam ettiren çocukta, emilen parmağa ve sayısına göre etki alanında bulunan alt ve üst dişlerde yer değiştirmeler ve kapanış bozuklukları görülecektir.


4. Yalancı Emzik: Fizyolojik özellikleri olan bir emziğin 1.5 yaşına kadar emilmesi zararlı değildir. Hatta çocuğun parmak emme gibi kötü bir alışkanlık edinmesini önleme yönünden faydalıdır. Yalancı emzikler devamlı olarak kullanıldıkları zaman, etki alanları içindeki dokulara uzun süreli etki yapacağı için o bölgelerde düzensizlik ve çeşitli kapanış bozukluklarına sebep olmaktadır.


5. Yatış Şekli: Yatma şekli, genellikle alt çenenin yatma sırasındaki pozisyonunu belirler. Bu da bize alt çenenin ortalama günde 8 saat hangi konumda olduğu hakkında işaret verir.
Örneğin yüz üstü yatan bir çocuk ile sırt üstü yatan bir çocukta alt çenenin konumu farklıdır.


6. Diş sıkma, tırnak yeme, kalem ısırma, dudak ısırma gibi kötü alışkanlıklar.


7. Dişeti problemlerine bağlı diş düzensizlikleri.


8. Süt dişlerinin erken kaybı.


9. 20 yaş dişlerinin öndeki dişleri sıkıştırmasına bağlı düzensizlikler.


10. Diş kaybına bağlı olarak meydana gelen düzensizlikler.


11. Hormonal düzensizlikler, sistemik hastalıklar.


12. Genetik olarak yatkınlık.
 
Otodontik tedavi yetişkinlere de (tel tedavisi) uygulanabilir mi?
Evet. Gelişen teknoloji, çocukken yapılamayan ortodontik tedaviyi yetişkinlikte mümkün kılmakta; kendi düzgün dişleri ile gülümsemesi kişileri daha mutlu etmektedir. Aslında dişleri ilgilendiren tedaviler hemen her yaşta yapılabilir; yeter ki dişler ve periyodonsiyum sağlıklı olsun. Fakat çene kemiklerini ilgilendiren anomaliler ileri yaşlarda ancak ameliyatla düzeltilir.

Çene ortopedisi ne anlama gelir?
“Çene ortopedisi” çenelerin yüze veya birbirine göre bozulan ilişkilerini özel araçlarla düzeltmeyi amaç edinen bir ortodonti alanıdır. Mesela alt çene prognatizmi, alt çenenin geride olması (Class II) veya üst ileri itim küçük yaşlarda “ortopedik tedavi” ile düzeltilebilir (II: Sınıf anomaliler).

Yalnız dişlerin düzeltilmesi ise “ortodontik tedavi” ile elde edilir; fakat çoğu zaman ortopedik tedavi ve ortodontik tedavi birlikte yürütülür.

Ortognatik cerrahi nedir?
Ortodontik veya ortopedik tedavi ile dişlerin düzgün sıralanması gerçekleştirilebilir. Çeneler arası ilişkiler de bir sınıra kadar düzeltilebilir. Fakat bazı vakalarda ortodontik tedavi yetersiz kalır. Böyle durumlarda bir çene-yüz cerrahı ortodontistle birlikte çalışarak ağır bir anomaliyi cerrahi metotla düzeltebilir. Çok kısa sürede elde edilen estetik sonuç başarılı olmakta ve günümüzde ortognatik cerrahi tedavi gittikçe yaygınlaşmaktadır.

Ortodontik tedavi (tel tedavisi) sırasında dişler nasıl hareket eder?
Diş üzerine yay, tel veya özel lastiklerle bir kuvvet uygulanırsa kuvvetin yönünde bir hareket oluşur. Hareket eden dişin önünde geçici bir süre için kemik dokusu yıkımı olur, hareketin aksi yönde ise yeni kemik dokusu yapılır. Böylece yeni yerlerini alan dişler, yeni bir kemik yuvasına da otururlar.

Pekiştirme tedavisi nedir?
Ortodontik tedavi yaklaşık 2 yıl sürer. Dişler düzeldikten hemen sonra etrafındaki yapılar (periodonsiyum) dişlerin yeni konumuna uyum sağlayamamıştır. Ayrıca kemik dokusu olgunlaşmamıştır. Bu nedenle apareyler çıkarılırsa dişler eski yerlerine dönebilirler. Bunu önlemek için düzelmiş dişleri yapılacak başka aygıtlarla yerlerinde pekiştirmek gerekir. Tedavinin bu son aşamasına pekiştirme tedavisi denir. Bu dönemde de çocukların dişlerine gereken özeni göstermesi şarttır.

Ortodontik aparey nedir?
Aparey “aygıt” anlamına gelir. Ortodontik tedavide kullanılan bütün düzenekler bu adla anılırlar. Aparey ler çok çeşitlidir

    a. Bazı apareyler ağızdan çıkarılıp takılabilir. Bunlara “hareketli aparey” denir. Bunların üzerlerine konulan yaylar, vidalar, düzeltilecek dişlere bir kuvvet uygular. Hareketli apareylerin bazıları hem alt hem de üst çeneye oturur ve tek gövdeli (monoblok) olan bu aygıtlarla ortopedik tedaviler yapılır.
    b. Bazı aygıtlar dişler üzerine yapıştırılan oluklu bir metal (braket) ile bu oluklu metallere uygulanan tellerden oluşur. Bunlara “sabit aparey” denir.

Aparey seçiminde kararı ortodonti uzmanı verir. Kural olarak en kısa zamanda, en etkin tedavi düşünülür. Ayrıca çocuğun tedavi yaptırma isteği, uyumu ve ailenin ekonomik koşulları da aparey seçimini etkiler.

Ortodontik tedavide çocukların uyması zorunlu kurallar nelerdir?
Ortodontik tedavide çocukların uyması zorunlu olan kurallar vardır. Anne ve babaların da tedavi süresince çocuklarını dikkatle izlemeleri gerekir.

Bu kurallar şunlardır:

*    Ortodontik tedaviye başlamadan önce çürük dişlerin tedavi edilmesi ve diş etinin tam sağlıklı duruma getirilmesi gerekir.
*    Tedaviye başlanınca ortodonti uzmanı, koyduğu tanıya göre çocuğa bir aparey uygular. Bu apareye ve dişlere daha önceki bölümlerde anlatıldığı gibi çok iyi bakılması; dişlerin düzenli fırçalanması şarttır. Hele sabit aygıtlarda dişlerin üzerine yapıştırılan olukların etrafında diş plağı çok çabuk yerleşir. Buna imkan verilmemesi gerekir.
*    Hekim tedaviye başladıktan sonra hastasını ortalama ayda bir görür. Dolayısıyla ortodontik tedavide büyük görev, çocuklara düşer. Bu nedenle dişleri düzeltilecek çocuklarda tedavi isteği olması gerekir. Ailenin zorlaması çoğu zaman olumsuz etki uyandırmaktadır.
*    Hekimin kontroller sırasındaki tavsiyelerine dikkatle uyulmalıdır.
*    Randevular aksatılmamalıdır
*    Apareylerde kırılma, kopma veya ağıza yapışan düzeneklerde çıkma varsa tedavi kesintiye uğrar. Böyle durumlarda hemen hekime başvurulmalıdır.
*    Pekiştirme tedavisinde bıkkınlık gösterilmemeli; uygulanan aygıt ağıza düzenli takılmalıdır.

Günümüzde daha az farkedilen ortodontik apareyler mevcuttur.

Ortodontinin dışarıdan bakıldığında daha az farkedilmesi mümkün mü?
Günümüzde daha az fark edilen malzemelerle ortodontik tedavinin en çekinilen özelliği olan tel görünümünden kurtulmak mümkün olabilmektedir. Dişin üst yüzlerine yapıştırılan apareyler metal renginde, beyaz veya diş renginde olabilirler. Hatta bazı durumlarda dişin görünmeyen arka kısımlarına da uygulanabilirler.

Ortodontik tedavi (tel tedavisi) pahalı mıdır?
Ortodontik tedavide fiyatlar vakanın şiddetine göre değişmektedir. Ortodontik tedavi uzun süreli bir tedavidir. Yapılan bir araştırmada aynı sürede Türk kadınlarının kuaför masrafının aynı uzunluktaki ortodontik tedaviden daha fazla tuttuğu hesaplanmıştır. Ortodontik tedavi yaptırmak istediğinizde bütçenize uygun ödeme planı konusunda size yardımcı olunacaktır.

Diş gıcırdatmanın sebepleri nelerdir?

Bruksizmin (diş gıcırdatması) oluş nedenleri hakkında çeşitli görüşler vardır. Bazı araştırmacılar buruksizmin dişler arasındaki kapanış ilişkisinin bozulmasından kaynaklandığını, bazıları santral sinir sistemindeki bir hastalığın neden olduğunu bazı araştırmacılar da bu iki nedeni de kapsayan çok yönlü bir problem olduğunu ileri sürmektedirler.
 
Duygusal stresler (Herkes stresin bruksizmin nedenleri arasında en önemli faktör olduğu konusunda fikir birliği içerisindedir. Vücudumuzda stres belirtilerini ilk olarak gördüğümüz yer ağız dokularıdır. Stres bruksizmin hem oluş nedeni hem de olayın şiddetini artıran en önemli faktör olarak belirlenmiştir.)

*    Aşırı sinirli, hassas, titiz bir yapıya sahip olmak
*    Malokluzyon (dişlerin diziliş ve sıralanışındaki bozukluklar)

Diş gıcırdatması sonucu ağız ve dokularında ne tür rahatsızlıklar oluşur  ve belirtileri nelerdir?

*    Dişlerin çiğneyici yüzünde oluşan aşınma: Dişlerin birbirleri ile sürtünmesi sonucunda oluşan aşınma tüm dişleri kapsayabilirse de özellikle ön dişlerde daha etkilidir.
*    Dişlerde kırılma: Dişleri sıkma ve gıcırdatma sonucunda ön dişlerin köşelerinde arka dişlerin çıkıntılı kısımlarında mikro çatlaklar oluşur. Röntgen ile saptanamayan bu çatlaklar zamanla büyüyerek dişlerin kırılmasına neden olur.
*    Dişlerde aşırı hassasiyet: Genellikle soğuğa karşı hassasiyet gelişir. Ani diş sızlamaları başlar. (Bakınız, Diş Hassasiyeti)
*    Diş etinin geriye çekilmesi ve genellikle bununla birlikte oluşan dişin boynunda diş eti hizasında oluşan çentik şeklindeki aşınmalar: Bu durumun oluşmasına neden olarak ilerleyen yaşa bağlı diş eti çekilmesi ya da aşırı baskı uygulanarak yapılan diş fırçalama gösteriliyorsa da , bruksizm hastalığının dişlerde bu gibi oluşumlara neden olduğu bilinmelidir. (Bakınız, Dişeti Hastalığı)
*    Dişlerde sallanma: Yıllar süren gıcırdatma sonucu dişler gevşeyerek sallanmaya başlar. Aşırı basınç dişleri saran kemik desteğinin kaybolmasına neden olur. Bu durumu telafi etmek için dişlerin kökleri hizasında ekstra kemik çıkıntıları gelişir.
*    Yanaklarda iritasyon (tahriş): Özellikle dişleri birbirlerine temas ettikleri kapanış çizgisi hizasında, yanağın iç kısmında çizgi ya da kabartı şeklinde fibröz bir oluşum meydana gelir. Bu oluşum nedeni ile sıklıkla "yanak ısırma" olayı ile karşılaşılır.
*    Kas ağrısı: Özellikle şakak ve yanak bölgesindeki kasların aşırı çalışması bu bölgelerde kas ağrısına neden olur.
*    Baş ağrısı: yukarıda belirtilen kas ağrısı zaman zaman baş ağrısı şeklinde kendini gösterir.
*    Çene ekleminde ağrı : Çene eklemine aşırı yüklenilme nedeni ile eklemde ağrı, çıtırtı ve kenetlenme olabilmektedir.

Bu belirtiler diş gıcırdatmasının hemen başlangıcından itibaren ortaya çıkmaz. Olayın şiddetine ve süresine göre bazen yıllar sonra görülebilmektedir. Çoğunlukla belirtilerin tümü birden olmayabilir. Bazen çok az belirti gösterebilir.

Tedavi                                                   

Tedavinin amacı dişlerde çene ekleminde oluşabilecek kalıcı zararları önlemek ve ağrıyı ortadan kaldırmaktır
Diş hekimi tarafından uygulanan, uyku sırasında dişlerin birbirleri ile temasını engellemek amacı ile alt ve üst çene dişlerinin arasına yerleştirilerek kullanılan "gece koruyucuları", diş gıcırdatması semptomatik tedavisinde kullanılan en önemli araçtır. Ancak gece koruyucularının çoğunlukla tek başlarına yeterli olamayabilmektedir.
Bu nedenle hastalığın sergilediği tabloya göre gece koruyucularının yanında bazı ek tedavilerinde uygulanması gerekmektedir:

*    Stres terapisi,
*    Rahat uyumayı sağlayıcı önlemler,
*    Kas gevşetici ilaç uygulaması,
*    Hatalı yapılmış diş dolgusu ve kaplamaların yenilenmesi,
*    Eksik olan dişlerin yerine koyulabilmesi için protez uygulamaları.

Telefon0224 225 22 66
E-posta adresdtmuratonen@gmail.com
ADRESReyhan mh. Mantıcı cd. N:40/A